S.T.A.L.K.E.R SHADOW OF CHERNOBYL
Yükleyen : lutador91
Rar Şifresi :
http://rapidshare.com/files/68491791/beni_oku_by_lutador91.rarCrack : Mevcut
Serial : KSQ2-G2NJ-27AM-85XK
Dosya Türü : DVD - ISO ( Sanal Sürücü )
Not : Herhangi bir sanal sürücü ile açabilirsiniz...!!! Örn; Power Iso , Daemon Tools , Ultra Iso vs...
Crack :
http://rapidshare.com/files/75834028/Stalker_crack_www.movies-games.net_lutador91.rarRapidShare Links
Bu linki görmek için mesaj atmaniz gerekmektedirOyun Hakkında
Özel Sitesi :
http://www.stalker-game.com/İnceleme :
http://www.trgamer.com/yazi.asp?id=2346 ( Alttaki yazının tamamı/devamı... )
Platform : PC - DVD
Tür : FPS - Korku - Aksiyon
Multiplayer : Var
Yayıncı : THQ
Yapımcı : GSC Game World
Çıkış Tarihi : 2007 Mart
Minimum Sistem : Windows 2000/XP SP2, Intel Pentium 4 2.0 Ghz ya da eşdeğeri, 512 MB RAM, 128 MB DirectX 8.0 FX5700 / Radeon 9600 Ekran kartı, 10 GB HDD Alanı
Çernobil denince nedense aklıma ilkokul sıralarında ansızın sınıfa giren amcaların dağıttığı fındıklar aklıma geliyor. Küçük paketlerde dağıtılan bu promosyon ya da ne olduğunu bilmediğim fındıklar hakkında o zamanlar Çernobil fındıkları olduğu söylentileri kafamı hep kurcalamıştır. Eh günümüze de geldiğimize göre pek de öyle değilmiş zaten yan etkisini de görmedik sanal aleme kendimizi kaptırmış olmamızdan başka.
Çernobil'in Gölgesinde...
S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl, 6 yıl gibi uzun bir yapım sürecinin ardından GSC Games'in yaptığı prodüksiyon hatalarını geçte olsa fark etmesi ve yayıncılığı THQ'ya devretmesi oyunun çıkışını da çabuklaştırdı. Oyun 6 yıl sonra geldi çattı. Deydi mi peki tüm bunlara? Acaba hala Duke Nukem: Forever haberleri görmekten sıkılmış olmamız S.T.A.L.K.E.R. içinde geçerli miydi? Asla diyerek oyuna hak ettiği övgüyü vereceğiz diyip girelim yavaş yavaş Çernobil'in puslu yollarına.
S.T.A.L.K.E.R.: Shadow of Chernobyl'de facianın ardından Marked One adındaki sıradan ama garip karakterimizle oyunumuza başlıyoruz. Marked One geçici hafıza sorunları olan ve facianın arkasındaki gerçekleri ve olanları hatırlamaya çalışan bununla birlikte kendinin de kim olduğunu arayan bir karakter. Facia bölgesinde kendini bulan ve buradaki bölgeyi ele geçirmek isteyen gruplar arasında kalan Marked One görevlerini bu bölgede konuşlanmış satıcı ve bilim adamlarından alacaktır. Bir yandan farklı S.T.A.L.K.E.R grupları ile uğraşacak, bir yandan hem olayları araştıracak hem de hayatta kalmaya çalışacaktır. Karakterimiz tüm bu olanları devasa diyebileceğimiz uçsuz bucaksız bir arazide gerçekleştirecek. Uçsuz bucaksız dediysek tabi 30 km karelik bir arazide. Bize yeter diyip işe koyulalım.
Alışılmışın dışında...
Oyuna başlar başlamaz aldığınız görev ile birlikte kendinizi dışarı atacaksınız. Altı yıl bekledik grafik grafik diyip benim gibi inledi iseniz hemen etrafı kolaçan etmeye başlayacaksınız. Hayır farkındayım grafik her şey değildir tabiki. Ama neden bakmayım? Neyse buna ilerde değinirim. Başladığımız bölgede bizler gibi S.T.A.L.K.E.R. birlikleri var. Bunların grup liderleri ile konuşup görevler alıyoruz. Kimi zaman birlikte hareket ediyor. Kimi zaman yalnız başımıza kalıyoruz. Etrafta dolaşan NPC'ler tıpkı bizler gibi başka karakterler tarafından yönetiliyormuş hissi uyandırıyor. Yapay zeka oyunun en büyük artılarından. Etraftaki NPC'lerin birinci görevi hayatta kalmak. Etrafınızda alışmış olduğunuz FPS oyunlarındaki gibi direk atlayan, saldıran düşman yada yaratıklar göremeyeceksiniz. Bunlar tamamı ile akıllı yaratık ve düşmanlar. Sizi yenebileceklerini anlar ise saldırır ya da dener başaramaz ise kaçarlar. Bazen hadi canım dedirtecek akıllı düşmanlar ile de karşılaşacaksınız. Online oynuyormuş hissine kapıldığınız anlar olacak. Düşmanlar etraftaki her nesneyi siper olarak kullanıyor, ışıklardan faydalanıyor, saklanıyor beklemediğiniz anda farklı bir taktik uygulayabiliyorlar. Bu oyunda daha fazla vakit geçirmenizi sağlayan en büyük etkenlerden. Etrafın büyüklüğü yetmezmiş gibi birde atmosferin mekanlara harika şekilde yansıtılmış olması acaba şu binaya girsem ne olur merakını sizlerde uyandırıyor. Facia tam anlamıyla oyuna aktarılmış ve atmosfer ile bütünleşmiş. O yüzden yapay görünümler ile karşılaşmıyorsunuz. İşte burada kimse yaşamak istemez, burası tamamı ile terk edilmiş görünüyor diyebiliyorsunuz. Sizde oluşan merak ile de etrafı kolaçan ediyor ve zaten uzun olan oyun süresini iki katına çıkarabiliyorsunuz. Bu oyunda olması gereken yani hedeflediği en büyük etken olan facianın atmosfere çok iyi aktarılmış olması oyunu alışılmışın dışına çıkarıyor. Zaten oyun öyle alıştığımız FPS oyunları ile her yönü ile ayrılıyor. Bu devasa mekanlarda bölüm arasındaki yüklemeler yok diyeceğimiz kadar az şöyle ki mekanların büyük olmasından kaynaklanan ara yükleme ve görevlerin yükleniyor olması dışında. Zaten birçok sistemi sömüren bu oyunda birde bu ara yüklemelerin olmadığını düşünmek sistemlerin ne kadar acı çekeceğini de anlatıyor. Bu kocaman arazilerde hiçbir mekan birbirini tekrar etmiyor her biri sanki başka bir terk edilmiş mekanı, facianın izlerini gösteriyor. Bu yönden kendini tekrar eden mekan ve bölümlerden uzak bir oyun olduğunu da ispat ediyor. Altı yıl bekledik hoca bırak da olsun o kadar diyenleri duyar gibi oldum sanki...